Küçük yükümüzle çıktık geliriz
Bilirsen metodun yolunu söyle
Gelenler el değil kardeşleriniz
Ne varsa varını yoğunu söyle

Sayfalar yetmezse meydanlara çık
Gayret istiyoruz gayret azıcık
İnsanlar çekildi kaldı insancık
Mescid bilmiyorsan salonu söyle

Haktan hakikatten bak ufuklara
Üzülme bu yolda düşersen dara
Kolay değil öyle gitmek dildara
Görürsen zahmetsiz kanunu söyle

Yol haksa, güç varsa duramazsın ki
Varsayım yoksayım kuramazsın ki
Rastgele kaldırıp vuramazsın ki
Çarenin azını çoğunu söyle

Pis Durkheim’i, kâfir Marks’ı, Lenin’i
Kovboy’u, Hitler’i, Mussolini’ni
Hak-batıl ne varsa topyekûn dini
Dünyanın sağını-solunu söyle

Kaba müşahhasın dalamadığı
İnce mücerredin alamadığı
Ahmak hümanistin anlamadığı
İnsanın ebedî sonunu söyle

Ütopyacıların idealizmi
Dünyaperestlerin pragmatizmi
Yakışmıyor sana sil beşerizmi
Batıldan ayıkla, davanı söyle

Politik açmazlar bize yaraşmaz
Fikir plânında ne söylense az
İman haykırmalı her türde avaz
Galat-ı meşhurla sav’ını söyle

İlim adamları dine hayransa
Cümle alem vahye uyup bağlansa
Kaptan Kusto mü’min ve müslümansa
Sende ne var ağam gel onu söyle

Gel kardaş gel bize mahzun olmadan
Ferdiyet acısı içe dalmadan
Yurt gerçeklerini rafa koymadan
Malatya, Ankara, Bursa’nı söyle

Başın ağrıyorsa ağrır elbette
Sefa aranır mı hazin gurbette
Kusur ediyorsan haklı gayrette
Varsa tutunacak dalını söyle

Aklıl için yol bir, çünkü Hak birdir
Düalist arzular zihinde kirdir
Mü’mine yön veren el-Adl’i zikirdir
Bu yolun en büyük kolunu söyle

Kur’an’a yücel ki sebilimizdir
Nebi’ye yönel ki modelimizdir
Sahabiye gel ki parlayan izdir
Lâf değil canını-malını söyle