Okumamak, dinlememek, hayrı şerden ayırmamak, hakkı tutup kaldırmamak…

Ey ademoğlu! Seni diğer mahlûklardan ayıran insanlık haysiyetin bu mu?

Karganın, baykuşun, yılanın, akrebin, çakalın, ayının, serbestçe tozup gezdiği şu yeryüzünde elini kolunu bağladığın ve ağzını kapadığın aslanın acı acı inlemesine tahammül edememek…

Ey hürriyet! Senin merhamet ve müsamahan bu mu?

Uzakta şarkta. İnsanlık idealleri için dövüşüldüğünün iddia edildiği bir devirde, Cezayir istiklali için dövüşen mücahitlere yapılan haksız ve zalim işkencelere göz yummak…

Ey insan haklarının beyannamecileri! Sizin insan haklarından anladığınız bu mu?

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”

“Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen miskin, aşksız, hareketsiz. Ve bu gibi hallerden kurtulmaya gücünün yettiği kadar çalışmamak… Ey (Müslüman’ım) diyen! Senin müminliğin bu mu?

Bütün bu anlayışsızlıkların hasmı olduğunuz halde, meydanı onlara bırakmanın acısı ile mahzun olmak.

Ey büyükle büyüğü Rabbimiz! Bizim imtihanımız demek ki bu…