İstanbul - Ankara - Malatya - Şiirlere Dön
1977 yılının son ayında Malatya’dan çıkarak yola
Yağmurlu bir günde gelmiştik İstanbul’a
Kardeşim Bizans’ta kaybolmuş
Derdimiz büyük ‘sonu hayrola’
Hayat kuyruklarda tükenir Ankara’da
Vapur vapur, tren tren, oto-otobüs tüm yolda
Zaman katlediliyor İstanbul’da
Düşünmeye vakit mi ararsın
Belki bulabilirsin Malatya’da, Dörtyol’da
Kubbe kubbe, minare minare maddesiyle
Mânânın tarihini yaşıyor İstanbul
Bir sürü aç gözlülerle yaşıyor İstanbul
Çarşı, pazar, ev ve her taraf yol
İnsanlar gördüm
İnsanlar madde arkasında koşuyordu
Bunların arasında kardeşim kayboldu
Denizi olmayan bir karada
Kurulu bir betonarme olan Ankara’da
Soğuk havalar kirliydi
İnsanlar tedirgin, komutlar etkiliydi
Politikadan artan zamanlarda
Fikir de olurdu arada
Kocatepe’de kocaman bir cami
İstanbul’a özenmek var ya hani
Şekillere hapsedilmiş ‘Müslüman’
Malatya’dakilere benzemez yani
İman hurafelerden seçilmez olmuş İstanbul’da
Hak, batılın sislerinden görünmez olmuş Ankara’da
Hele bir git de bak
Hak haktır, batıl batıldır Malatya’da
Asya Avrupa’ya mağlup olalı
İstanbul’da imamlar siyah cübbeli
Eyyüb Sultan’da mum yanar
Canım İstanbul Bizans’a özenmiş
Yüreğim ona yanar
Hacı Bayram’a ölmüşleri götürürler
Zaten o yöne gidenler ölmüştürler
Hayat yok ‘Secde-i Rahman’a varmayanlarda
Caddeye sıralanmış kitapçı dükkanları
Hurafedendir çoğunca kârları
Ankara’yı en karaya döndürürler
Hacı Bayram’a ölmüşleri götürürler
Camiye girmeyenler işlerini
Girip de kurtulmamışlara gördürürler
Doğu Batı’ya yenilmiş İstanbul’da
Anadolu kokan Ankara aynı yolda
Asya da, Afrika da bütünüyle öyle ya
Nasıl istisna edilsin Malatya
Hayatı zorlamış Batı’lılar, konfor tersine işliyor
Dişliler arasında çıkacak canları
Huzura hasret yürekler
Kendi kendilerini dişliyor
Yine de onları taklit ediyorlar
İstanbul’lular, Ankara’lılar, Malatya’lılar
Türbeleriyle duyguların kabristanı olmuş İstanbul
Nağmeler mihraplarda takılı kalmış
Dirsek dirseğe cemaat ama
Gönülde yalnızlanmış
İnsanlar birbirlerine çelme taksınlar diye
Ayrılmışlar kol kol
İnsanları seçtirir de hükûmet
Ankara’da meyveyi seçtirmez manav
Malatya’da alışveriş hoştur
‘Ağabeg hazır halal’
Ankara’da halk idare ediyor dolmuşları
Halk tanzim ediyor kuyrukları
Sokaklarda içilen kerih sigara
Kulislerde savrulan yaygara
Dolmuşa dolar dolmaz duruyor.
Dolmuşları halk idare ediyor
Dolmuşlardadır demokrasya
İstanbul türbelerde uyur
Ankara ölmüşleri tavafta bulunur
Malatya heykelleriyle meşhur
Bir baştan bir başa Türkiye
Üç şehirdeki mânâyla avunur
Yağmurlu bir günde gelmiştik İstanbul’a
Kardeşim Bizans’ta kaybolmuş
Derdimiz büyük ‘sonu hayrola’
Hayat kuyruklarda tükenir Ankara’da
Vapur vapur, tren tren, oto-otobüs tüm yolda
Zaman katlediliyor İstanbul’da
Düşünmeye vakit mi ararsın
Belki bulabilirsin Malatya’da, Dörtyol’da
Kubbe kubbe, minare minare maddesiyle
Mânânın tarihini yaşıyor İstanbul
Bir sürü aç gözlülerle yaşıyor İstanbul
Çarşı, pazar, ev ve her taraf yol
İnsanlar gördüm
İnsanlar madde arkasında koşuyordu
Bunların arasında kardeşim kayboldu
Denizi olmayan bir karada
Kurulu bir betonarme olan Ankara’da
Soğuk havalar kirliydi
İnsanlar tedirgin, komutlar etkiliydi
Politikadan artan zamanlarda
Fikir de olurdu arada
Kocatepe’de kocaman bir cami
İstanbul’a özenmek var ya hani
Şekillere hapsedilmiş ‘Müslüman’
Malatya’dakilere benzemez yani
İman hurafelerden seçilmez olmuş İstanbul’da
Hak, batılın sislerinden görünmez olmuş Ankara’da
Hele bir git de bak
Hak haktır, batıl batıldır Malatya’da
Asya Avrupa’ya mağlup olalı
İstanbul’da imamlar siyah cübbeli
Eyyüb Sultan’da mum yanar
Canım İstanbul Bizans’a özenmiş
Yüreğim ona yanar
Hacı Bayram’a ölmüşleri götürürler
Zaten o yöne gidenler ölmüştürler
Hayat yok ‘Secde-i Rahman’a varmayanlarda
Caddeye sıralanmış kitapçı dükkanları
Hurafedendir çoğunca kârları
Ankara’yı en karaya döndürürler
Hacı Bayram’a ölmüşleri götürürler
Camiye girmeyenler işlerini
Girip de kurtulmamışlara gördürürler
Doğu Batı’ya yenilmiş İstanbul’da
Anadolu kokan Ankara aynı yolda
Asya da, Afrika da bütünüyle öyle ya
Nasıl istisna edilsin Malatya
Hayatı zorlamış Batı’lılar, konfor tersine işliyor
Dişliler arasında çıkacak canları
Huzura hasret yürekler
Kendi kendilerini dişliyor
Yine de onları taklit ediyorlar
İstanbul’lular, Ankara’lılar, Malatya’lılar
Türbeleriyle duyguların kabristanı olmuş İstanbul
Nağmeler mihraplarda takılı kalmış
Dirsek dirseğe cemaat ama
Gönülde yalnızlanmış
İnsanlar birbirlerine çelme taksınlar diye
Ayrılmışlar kol kol
İnsanları seçtirir de hükûmet
Ankara’da meyveyi seçtirmez manav
Malatya’da alışveriş hoştur
‘Ağabeg hazır halal’
Ankara’da halk idare ediyor dolmuşları
Halk tanzim ediyor kuyrukları
Sokaklarda içilen kerih sigara
Kulislerde savrulan yaygara
Dolmuşa dolar dolmaz duruyor.
Dolmuşları halk idare ediyor
Dolmuşlardadır demokrasya
İstanbul türbelerde uyur
Ankara ölmüşleri tavafta bulunur
Malatya heykelleriyle meşhur
Bir baştan bir başa Türkiye
Üç şehirdeki mânâyla avunur
Yorumlar
Daha önce yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazmak ister misiniz?