Öyle bir devir ki, görmez göz gözü,
Mahsul alınmazdı mana bağından
Hakk’ın, hakikatin olmazdı sözü;
Tevhid bayrağıyla Hira dağından,
Bir resul geldi ki, Nur kaynağından

Halık’ın mahluka imdadıydı bu,
Aleme ebedi ihsanıydı bu,
Bütün insanlığın üstadıydı bu,
İlahi sesiyle Hira dağından
Bir resul geldi ki, Nur kaynağından

Sıddık-ı Ekberi koşturan O’ydu,
Ömer-ül Faruk’u coşturan O’ydu,
Ali’ye Hayber’i aştıran O’ydu,
O ses Hak sesiydi Hira dağından
Geldi resul ile Nur kaynağından

Zinnureyn, o sesle olmuştu bir hoş,
O ses olmayan yer kalmıştı bomboş,
Ey dost ne durursun durma sen de koş...
Saadet saçarak Hira Dağı’ndan
Bir resul geldi ki, Nur kaynağından

Aşıklar o sesle hala sermesttir,
İnsan o ses ile sonsuz serbesttir,
Bizi kurtaracak ancak bu sestir...
O ses ki gelmiş ti Hira Dağı’ndan
Allah’ın Rasulu Nur kaynağından