Ey atom devrinin gafil evladı!
Maddeden mi umuyorsun imdadı?
Televizyon, radar, neler neler
Hatta arzı yeniden keşfetseler!..
Huzur bahşedemez emin ol sana,
Dünyan yine dönecektir zindana.

‘Dünyaya, hayata dönmek’ öyle mi!
Yazık senin idealin böyle mi?
-Allah’a dön- olsun dünyan da mamur
O yollarda yoktur ne toz ne çamur.
Çökmeye fanilik olmadı illet
Bu yanlış tefsirlerle başladı zillet.
Allah yollarında koşan hayata,
Dünya için düşmez böyle ifsata.

Torniston et, girdiğin çıkmaz sokak,
Gözünü aç şöyşe etrafına bak!
İslâm ilm-i fenne mani mi sandın?
Anlaşılan sen yobaza inandın.
İlim Çin’deyse de ara bul
Kula kulluk yokken ol hocana kul…
Böyle tavsiyeler sunan bir dinde,
Tetkik et bak asr-ı saadetinde
Huzur, huşu, refah, sabır, adalet…
Doğru her şey onda, yoktur dalalet.
İman güzel, irfan güzel, hâl güzel,
Ondaki aşk bütün aşklara bedel!
Ölürken de onlar mesut öldüler,
Şerefsiz hayatı acı gördüler.
Gayret, çalışkanlık erdi İslâm’la
En son rütbesine; dersen tamamla:
Mısralar buna değil müsait
Buyrun işte Kur’an en büyük şahit.

Yine va’z-i nasihat oldu sence,
Ne denirse densin vız gelir bence!
Hakk’ın rızasından gerisi boştur,
Ben de, sen de dahil alem sarhoştur.
Müstesnalar azdır, mevzu bu değil,
Seni mü’min görmek ister Çekmegil.

(*)Bu öyle bir gafil ki: Şahsım hiçtir. Hedefimi beğenmiyor. Bana, bir adama nasip olmayacak başka bir alemde imişim gibi –keşke Allah nasip etse- ‘dünyaya, hayata dön’ diyebilecek kadar A.Yılmaz gafil.
Ben ise, kendisine ve bütün insanlığa ‘Allah’a dön’ diye tavsiyelerde bulunuyorum; A.Yılmaz’ın bahsettiği nimet ancak ve ancak bununla kabildir.

Nasipsiz materyalistlerin hiçbir zaman hakiki saadete ulaşacakları asla kabul edilemez, gerilik ve ilerilik maddede değil, manâda mevzuu bahistir.
Onun için bu manzumem A.Yılmaz’a ve bütün noksanlara cevaptır.