Minarelerim nasıl da mahzun
Öz yurdunda garip garip
Yoksa bir derdi mi var minarelerin?

Sülün gibi boyunla
Selvi gibi semaya uzanışınla
Yakışmıyor bu mahzunluk sana

Seni çekemeyen cüceleri bilirim
Ama bir zamanlar aldırmazdın onlara
Şimdi ne oldu da birkaç vakittir
Bükülmez başın böyle eğiktir?
Davetinle topladığın mü’minlerin
Mescidlere hapsedilmiş diye mi?
Ama senin suçun yok ki!

Göklere amentü yazan
Kalem kalem minarelerim
Sen adamları camilere
Hapsolmak için çağırmadın ki!

Onlar mabedi rahat buldular
Atlarını unuttular

Yoksa üçbuçuk çanın
Binlerce minarelerin karşısında
Mağrur mağrur çınlayışına mı kızarsın?
Haklısın!

Mekke’ye dönük kapını
Moskova’ya çevirecekler diye mi korkarsın?
Haklısın!

Maddenle varsın da
Mânanla yoksun diye mi?
Ama sana şekil veren eller
Böyle olasın diye semaya yükseltmediler
O zamanki hayatiyetine
Gökteki hilal de aşık olmuştu
Seninle birlik olup kıt’adan kıt’aya koşmuştu

İşte görüyoruz, görüyorsun işte
Onların torunları biz
Açık açık miskiniz
Bu halimize mi acıyorsun?
Haklısın!

Yurdumun şehadet parmağı minarelerim!
Güzelim Medine’ni Lozan’a çevirdiler
Kanısıyla mı ağlıyorsun?

Ağlama yanık yanık
Yürekler dağlıyorsun!

Harcını şehit kanıyla yoğuran bir aziz millet
Seni böylece bırakmaz elbet
Uğrunda yanıp yıkılan insanlar gördüm
Uyanık!
Mert!…

Yorumlar

Daha önce yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazmak ister misiniz?

Yorum Yaz