İbrahim Burak Aydın tarafından

Değerlendiren: İbrahim Burak Aydın (Elektrik Elektronik Mühendisliği – 3.Sınıf)

Tarih: Eylül – 2021 

VAHYE GÖRE BÜYÜK ZULÜM

Bismillah…

İslam aleminde ‘uyanışa doğru bir doğruluş’ görülmeye başlamış bulunuyor. Ancak onları beraber hareket etmekten alıkoyan birtakım faktörler vardır. Bu faktörlerin en başı olan hurafeler, verimli oluşları göstermez hale getirmiş durumdadır. Dini çabalarına da şahit olduğumuz gayretli kişiler dikkatsiz insanlar manzarası sergileyen bu gönüldaşlar arasında kendilerinden yararlandığımız kimseler de vardır. Çalışmalarını, bildikleriyle, dinleri uğrunda yapan bu gayretli adamlardan bir kısmı, görünen zulme değil karşı çıkmak, onlara çanak dahi tutmuş görünüyorlardı. Başta bahsettiğimiz bu faktörlerden başta geleni taklittir. Bir kısım önderler, rahatlarını öne alıp cihadı arka plan atarak taklit etmekle uğraşırlar. Refah arkasında koşup dururken rahat ve sefahate düşmüşler, dış güçlerin kölesi olma durumuna gelmişlerdir. Diğer bir sebep ise insanımızın ayrı gayrı olma durumudur. Fikir ve yöntem olarak ayrışırlar. Bu durumda da İslam dışı güçlerin insanı sömürmelerine hız kazandırmıştır.

Zalim nedir? Zalimin tanımı, türleri hakkında bilgi verelim. Zalim yol keser, baş keser, kumar oynar, içki içer, çoluk çocuğa saldırır. Bazısı hak yer, hırsızlık yapar. Zalim, Müslümanım dediği halde, yetişmesinde sorumlu olduğu çocuklarına, ailesine sahip çıkmaz. İnsan cehaletten kurtulmaya çalışmıyorsa zalimdir. Taşıdığı yükümlülükten habersiz kalamaz. Bir kavmi yüceltip, diğerini hakir görenler de büyük zulüm içerisindedir. Bir insanın demediğini dedi demek çok daha büyük zulümdür. Peki ya bu zulümlerden en büyüğü nedir? Allah Teala’nın demediğini dedi demek.

Hocamız bu zulmü Kuran’dan ayet mealleri ile açıklamış:

“Allah hakkında bilmediğimiz şeyler söylemenizi haram etmiştir…” “Dillerinizin yalan yere vasıflandıra geldiği şeyler için, şu helaldir, bu haramdır demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan düzmüş olursunuz…” “Allah’a karşı (Allah böyle buyurdu diye) yalan düzenden daha zalim kimdir?... Haberiniz olsun ki, Allah’ın laneti zalimlerin tepesindedir” “De ki: Allah’a karşı yalan uyduranlar hiç şüphesiz felah bulmayacaklardır.” Allah’a karşı yalan uyduran zalimler kurtuluşa eremezler. Buradaki mealler de vahye göre kimin daha zalim olduğunu göstermektedir. *Kuran’daki verilere göre, kaynak göstermeye lüzum görmeden, delilsiz söylentileri ‘Allah buyurdu ki’ diye nakiller yaparken vebal endişesi taşımamak büyük lüzumdur. Bunu yapan inşalar zalim olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Tarih boyunca Allah adına nice nice hikayeler imal ederek yazılıp durmuştur. Hocamız zulüm karışmış kitaplardan örnekler vermiştir. Örneklerden birini özetime yazmak istedim: Hüseyin Hilmi Işık’tan, Din Adamının Din Düşmanlığı kitabında 41. sayfada diyor ki: “… Allahu Teala insanlara Kur’an-ı Kerim’den hüküm çıkarınız diye emretmiyor. Resulünün ve ashabının çıkardığı hükümlere uyunuz, bunları kabul ediniz.” Peki ya nerede deniyor bu? Kaynak yok. Sayfa 14’te ise “Halbuki dört mezhebin ayrılmasını Kur’an-ı Kerim emrediyor.” Hangi ayette? Bunun gibi birçok kitapta zulüm içermekte. Böyle büyük zulüm olan iftiralar, kasıtlı veya kasıtsız, böylece devam edip gidiyor İslam aleminde.

İlmî bir delil, sıhhatli bir kaynak göstermeden hikayelerinde, Allah’a ve Resulüne atıflar yaparak-araştırıcı olmayan- insanları şaşırtan bu haksız iftiralar, geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi, asrımızda da yapılagelmiştir ve yapılmaktadır. Taklit hastalığının sebep olduğu bu hal; pek çok asılsız hikayelerin din diye takdim edilmesini önleyememiştir. Acaba sebebi yeteri kadar tenkit yapılmağı için mi? Demek ki asırların ötesinden beri yapılmamış. İslam aleminde taklit marazının musallat ettiği bu büyük zulüm anlaşılmadığı müddetçe, İslami görülen her oluş-tarihte olduğu gibi- zalimlerin yöntemleriyle sürüp gideceğe benzer.

Zulüm değil lakin yanlış olan bir husus daha var. Tefsirler, mealler de masum değildir. Birçok ayette bazı alimler Arapçadan çevirdiği kelimeleri yanlış telaffuz ederler. Bu yanlış telaffuz, kelimenin anlamını değiştirdiği gibi cümlenin de anlamını değiştiriyor. Bu sorunun sebebi, bazı meallerde Kuran kelimelerinin tam karşılığının olmamasından dolayıdır.

Son olarak buradaki zulüm başka zulümdür. İnsan öldürmek, gasp etmek, hak yemek olan zulümlerden bile büyük olan bir zulümdür. Bu zulüm, Allah’ın dinini bozmaya, değiştirmeye matuf gayretlerdir.  Şirk büyük zulümdür ancak bu tanıttığımız zulüm daha da büyük bir haksızlıktır. Hakkı batıla karıştıra karıştıra hak yolu, aydınsız kesimlerden istifade, saptırmak ne büyük zulüm imiş. Bunun ne kadar günah olduğu Kuran’dan ayetlerle de sık sık işaret olunmuştur. Çünkü bu gayretler insanların zihninde kötü yer edinip hayatını, yaşayacağı faaliyetleri, inancını, düşünce sistemini ona göre ayarlar. Bu hususta hocamız zulme karışmış olan yazarları tek tek ele alıp onlar hakkında bilgi vermiş ve bu konuda eleştirmiştir. 

Yorumlar

Daha önce yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazmak ister misiniz?

Yorum Yaz