Ahsen Sosan tarafından

Değerlendiren: Ahsen Sosan

Tarih: Mayıs – 2021

İSLAM’IN GERÇEĞİ

İnsanlar olarak mermer putları nasıl devireceğimizi biliyoruz ama kalbimizdeki ve zihnimizdeki soyut putları nasıl devirebileceğimiz hakkında bir fikrimiz olmadığı gibi, çoğumuz bu putların varlığından bile habersiz. Çünkü artık görmüyor, duymuyor ve düşünmekten kaçıyoruz. Sürekli gözlüklü ve kulaklıklı geziyoruz. Koskoca dünyamız gelişen teknoloji ile beraber ufacık bir kasabadan farksız hale geliyor. İstediğimiz her şeye her an ulaşabilecek bir durumdayız. Hâl böyleyken, algı yaratmak ve zihinlere oturmak bu kadar kolayken, bizler gördüğümüz duyduğumuz her şeye inanıyoruz. Bilginin istenilen şekilde evirildiğini ve algı yaratmak uğruna şekil değiştirebileceği gerçeğini unutuyoruz. Bugün teknolojik başarılarıyla hayranlık duyduğumuz, algı yönetiminde ustalaşmış ve bizleri içten içe tarafına çekmeyi başarmış sekülerist kafalardan medet umar hale gelmişsek bu iman zayıflığımızı gözler önüne sermiş değil midir?

Adına çağdaşlık dedikleri Allah'ın istemediği her türlü davranışı çok güzel gösterip, bizleri özenmeye iten kötü emelli kimselerin tuzaklarına düşmeden, dünya hengamesi uğruna didinen, hayatı ondan ibaret sanan maddecilerden olmadan, yalnızca vahiy ve tebliğlerle üzerinde yaşadığımız toprak parçasını -tabiri caizse- kendimize cennet yapabiliriz. Biliriz ki iyi ve güzel olan her ne varsa Rabbimiz bizlere onları sunmuş ve emretmiştir.

YENİ DÜNYA

Dünyamızı bir insana benzetirsek devamlı karanlıkta kalan bir yüzü olan, aydınlıkları ile daima zıt düşen bir insan diyebiliriz. Karanlık taraf zulüm, acı ve kara kışları; aydınlık tarafın bir kısmı baharları ve mutluluğu, bir kısmı ise yalancı baharları ifade etsin.
Peki neden karanlıklar deyince zihnimde oluşan resimde hep Müslümanlar var? Dünyada barışı sağlamak üzere kurulmuş Birleşmiş Milletler ne işe yarıyor?
Yıllardır süren Filistin zulmüne neden müdahale edilmiyor? Bu zulüm uluslararası hukuk temellerini sarsan, insan haklarını ihlal eden bir katliam değilse nedir?
Yazarımızın da dediği gibi Birleşmiş Milletler bir şer teşkilatıdır başka bir işe yaramıyor.

Kendini bilmez bilgisiz bilginlerin gerek İslam'ı yozlaştırmak için gerekse kendi yanlışlarını kalıplara sığdırmak için uydurdukları hadisler vardır. Bizler her gördüğüne inanan hatta ve hatta gördüğü her Arapça yazıyı bile Kur'an'dan alıntı zanneden beşer toplumlardanız.  Konuya dönecek olursak Peygamberimiz "Hadis uyduran cehennemdeki yerine hazırlansın" diyerek bu büyük günaha vurgu yapmıştır.  Bizlerse İslam'ın gerçeğini biliyorsak uydurma hadislerin İslam ile uyuşmayacağını bilir ve bunların farkında oluruz.

"Sizler ahiret adamı olun. Dünya adamı olmayın. Zira bugün amel var, hesap yok. Yarın hesap var, amel yok" demiştir Hazreti Ali. Hesap gününe hazırlanma yeri dünyadır. Dünya rahatına kapılıp Allah'ın emirlerini unutuyorsak, üç günlük dünyayı bir ömürlük ahirete değişecek kadar şaşmışızdır. Volkan Ertit'in çok sevdiğim bir tespiti vardır, sizinle paylaşmak isterim: "Sokağa çıkın. Genç kızlara ve annelerine bakın. Anneler mi daha çok örtülü, genç kızlar mı? Eğer genç kızlar başörtülü ise başörtülü sayısı yeni nesillerde artıyor diyebiliriz. Ama böyle bir durum yok.

Özet olarak Allah'ın emir ve yasaklarını ve İslami değerleri göz ardı edip,  dünya hayatının rahatına ve güzelliğine kapılıp, ahiret yurdunda bizlere sunulacak olan cennet ve cehennemi unutup, Rabbimizin bizlerden istediği gibi yaşamadığımız müddetçe İslam'ın gerçeğini anlayamayız. İslam'da huzur vardır. İslam'da iyilik ve güzellik vardır.

Cenab-ı Hak cümlemizi rahmetiyle ıslah buyursun...

Yorumlar

Daha önce yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazmak ister misiniz?

Yorum Yaz