Bilginin Gücü kitabından
Nida Nur Ceylan tarafından
Değerlendiren: Nida Nur Ceylan
Tarih: Kasım – 2021
BİLGİNİN GÜCÜ
Kitabın ana hatlarına bakıldığı zaman okuduğum bölümle çok ortak noktaları var. Kendi eğitimimle harmanlayarak faydalı bir yazı çıkarmak dileğiyle. Bilgi en sade anlamı ile; insanın aklının alabileceği gerçek, olgu ve ilkelerin tümüne verilen isimdir. Allah tarafından biz insanlara verilen en önemli şey her zaman dile getirildiği gibi akıldır. Akıl yoksa bilgi de yoktur diyebilir miyiz? Aklın doğrulayabileceği şey bilgi olabilir. Bilginin kaynağı da çok önemlidir. Nerden geldiği nelere dayanarak bilgi olduğu bunları sorgulayarak bilginin ne gibi bir işimize yarayacağı hususunda düşünmemiz gereken noktalardandır.
İnsanlığın hep arayış içerisinde olduğu bilgiyi arama hevesi. Bize bu aklı veren Allah yine aynı şekilde en doğru bilgiyi de vermiştir. Kur’an-ı Kerim bize en doğru bilgileri verirken biz neden hâlen başka arayışlar içerisindeyiz. Dünyanın varoluşundan bu yana insanlar hep bir düşünce akımları her yeni akımla beraber savrulan insanlar. Allah’ım sen bizi bu savrulan insanlardan etme o savrulanlara da doğru yolu gösterme hidayeti ver bizlere amiiin.15.ve16. yüzyıllarda İtalya’da orta çağın baskısından kurtulmak daha özgür bir ortamın oluşması amacı ile Rönesans ortaya çıkmıştır. Sanat, bilim, felsefe, mimaride gelişmeler yapabilmek adına. Bu hareketlenme halk üzerinde baskı kuran devlet ve kiliselerin işine tabi ki hiç yaramamıştı. Çünkü onlar kendi doğruları ile insanları yöneten bir devirdi. Tarihin akışını değiştirmiştir bu hareket. Bununla beraber düşünce akımları da ortaya çıkmıştır. İki dünyada da rahat etmek amacı ile iman dolu bir hayat yaşama gayemiz olmasa Rönesans önemli bir harekettir. Bulunduğu bölgeyi değiştirmekle kalmamış tüm devletleri ve imparatorlukları etkisi altına alınmıştı. Osmanlı da Rönesans ile birlikte halkı için yeni ıslahatlar yayımlamıştı. Avrupa’ya öğrenciler göndermişti. Matbaa getirilmişti topraklarımızda bunlarla berber tabi bazı olumsuzluklar da olsa da sonuç itibari ile düşünce yapıları genişlemişti. Belki de o zamanlardan itibaren batıya karşı hayranlığımız orda olan gelişmeleri sorgulamadan uygulamaya geçirmemiz ile başlamıştı. Batı bunları yaparken bilim ve teknoloji sanki son kez onların ellerinden çıkıyormuş gibi yutturmaya çalışmışlardır. İlim sahibi Allah bilginin de nerden geldiğini en iyi öğretendir. Eski çağlardan beri insanlar bilginin peşine düşmüş kimisi bulmuş kimisi bulamamış başka dallara sarmış kimisi de aramaya çıktığı yolda kaybolmuştur.
Allah tüm Müslümanları doğru yola sabit kılsın, Kur’an yoluna kendimizi adamamızı nasip etsin inşallah.
Yorumlar
Daha önce yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazmak ister misiniz?